K2 Çağdaş Sanat Derneği, 2003 yılından beri İzmir’de faaliyetlerini sürdürmekte olan, kâr amacı gütmeyen bir güncel sanat kurumudur. İzmir’deki ilk güncel sanat mekânını sunmuştur.
K2, kariyerinin başındaki sanatçılarla çalışmaya öncelik vermekle birlikte, deneyimli sanatçıların yeni çalışmalar üretmesi için fırsat yaratmayı da önemsemektedir. Sanatın üretildiği, tartışıldığı ve sanatçı/ sanat eseri ile izleyicinin buluşmasına aracı olan platformlar oluşturmaktadır. Yerel halk için açık ve davetkâr bir mekân olmayı ve hem ulusal hem de uluslararası sanat sahnesinde aktif bir rol oynamayı hedeflemektedir.
Türkiye’den ve yurt dışından sanatçılar tarafından açılan sergiler, eğitim, seminer, tartışma, performans, sanatçı konuşması, film & video gösterimi ve çeşitli yayınlar gibi kamusal programların yanı sıra K2, 2007’den bu yana farklı temalarla dört kez gerçekleştirilmiş olan PORTIZMIR’i (İzmir Uluslararası Güncel Sanat Trienali) düzenlemektedir. PORTIZMIR projeleri ile, uluslararası güncel sanat platformu üzerinden, İzmir kentinin sanat ve kültür dinamiklerini harekete geçirmeyi ve sanatı daha geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturmayı hedeflemektedir.
Ziyaretçilerin sanatçılarla tanışmasına ve konuşmasına olanak veren 12 sanatçı atölyesi ile uluslararası sanatçılar için bir konuk sanatçı atölyesini yürütmektedir. Halka açık, zengin bir görsel sanatlar kütüphanesine sahiptir. Aynı zamanda, Urla’daki 45 dönümlük ormanlık arazide sanatçı yerleşkesi olarak kurulan K2 Urla Nefes Alanı’nı yönetmektedir.
2013 yılında şekillenmeye başlamış ve tasarımın ve sanatın farklı alanlarında çalışan kişi ve oluşumları birlikte üretmeye davet eden bir platform olan NomadMind, çatısı altında, yaratıcı üretim sürecinin ortaya çıktığı koşulları, mekânları ve biçimleri araştırmakta, tartışmakta; bu özel “ortaya çıkma” durumuna odaklanan farklı çalışmalar ve etkinlikler üretmektedir.
NomadMind’ın yürütücülüğünü temelde çekirdek ekip olarak Çiçek Ş. Tezer Yıldız ve Emre Yıldız yapıyor olsa da, farklı alan ve konularda çalışan kişilerin proje bazlı olarak ekibe dahil edilmesi yoluyla hem nicelik hem de nitelik bakımından çeşitlenmenin kapısı aralanmaktadır.
Platform, çalışmalarını tasarım ve sanat disiplinleri üzerinden gerçekleştirmeye odaklanmıştır. Ancak bazen sanat ve tasarım disiplinleri ve ürünlerinin sınırlarını çizmek bu bağlamda oldukça zor ve hatta anlamsız olabilmektedir. NomadMind bu belirsizliklerin, bulanık kavramların ve zorlukla tanımlanabilen tekinsiz alanların peşindedir. Platformu en çok heyecanlandıran şey ise akademik kesinliğe sahip disiplinler içerisinde bu tarz zorlukla tanımlanabilir, sınıflandırılmaya direnen içerikler üretme ihtimalidir.
NomadMind’ın odaklandığı uygulama yöntemleri arasında tanıdık olmayan mekân ve çevre içerisinde insanları sanat ve tasarım temelli disiplinler ile yeni deneyimler geliştirmeye davet etmek yer almaktadır. İnsanların zihinlerindeki ve konforlu alanlarındaki ıssız ve bilinmeyen bölgeler organizasyonun ana çalışma alanlarını teşkil etmektedir. Grup bu karşılaşmaların peşinden farklı yönetimsel nicelikler arz eden birbirinden farklı pratik yaklaşımlar kullanarak ve tanımlanması ve sınıflandırılması güç içerikler yaratarak gitmektedir. Grafik tasarım, mekan çalışmaları, sosyal çalışmalar, sanat pratikleri, kent dinamikleri, sözlü tarih, ara alanlar ve basılı mecralar organizasyonun sahip olduğu temel niteliklerdir.
Tandem Turkey III, PORTIZMIR3 ve diğer yerel ortaklıklar sayesinde elde ettiği deneyimler ile NomadMind, kentteki sanat ve tasarım temalı projelerin merkezîleşmemesini sağlamak gibi organizasyonun kendi etkinliklerinin dinamikleri üzerine çalışmalar yapmaktadır. Bu bağlamda ortaya çıkan Oturmaodası projesi yerel bir topluluk içerisinde bir sanat/ tasarım/ sunum/ tartışma alanı yaratarak ve sanatçı ve tasarımcıları çalışmalarını ve fikirlerini bir izleyici ile paylaşmaları için davet ederek özel ve kamusal alan arasındaki çizgiyi sorgulama ve silikleştirme yollarını aramaktadır. Bu şekilde NomadMind birincil düsturu olan çok disiplinli ve çok kültürlü birey, grup ve altyapıların yerel bir deneyimle ve kent ölçeğinde çarpışmasını sağlamaya çalışmaktadır.
2012 yılında kurulan Troya Kültür Derneği, Çanakkale kentinde çağdaş sanat odaklı çalışan Çanakkale Bienali İnisiyatifi’nin tüzel kişiliğidir.
Yerelde örgütlenen ve farklı kesimlerden, mesleklerden ve yaş gruplarından kentlileri bir araya getiren Troya Kültür Derneği, başta Çanakkale Bienali olmak üzere uluslararası sanat ve kültür projelerini hayata geçirmektedir. Bunların arasında “Çağdaş Bir Yolculuk: Göçmen Kadınların Hafızası ve Geleceği” AB kültür projesi, Sınırsız Alanlar Tandem Projesi, Gelecek Turizmde Programı tarafından desteklenen Troya Kültür Rotası Projesi ve Tevfikiye OPET Arkeo-Köy sanat etkinlikleri sayılabilir.
Bugüne kadar İstanbul, Adana, Osnabrück, Selanik, Marsilya gibi kentlerde sergiler ve projeler gerçekleştiren Troya Kültür Derneği, 2013 yılında Çanakkale’nin ilk alternatif sanat mekanı Mahal’i faaliyete açmıştır. Mahal’de yıl boyunca farklı sanat ve kültür etkinlikleri hayata geçirilmekte, yerel, ulusal ve uluslararası STK’lar ile projeler ve işbirlikleri geliştirilmektedir.
2000 yılında kurulan SCCA, Center for Contemporary Arts – Ljubljana (SCCA, Güncel Sanatlar Merkezi – Ljubljana) (Soros Güncel Sanatlar Merkezi’nin – Ljubljana, 1993-1996 halefi) güncel görsel sanatlar ve yeni medya sanatları alanında program ve faaliyetleri katmanlara ayırmak ve kapsamlı bir şekilde bağlantılamak konusunda esnek ve uluslararası anlamda faal bir kurum modelidir.
SCCA’nın çok yönlü faaliyetleri, görsel sanatlar ve yeni medya sanatları alanlarında sanatçılara, küratörlere, teorisyenlere, uzmanlara, eleştirmenlere ve genel halka hitap etmektedir. Bu faaliyetler sanatsal, söylemsel ve sosyal uygulamaları tetikler, disiplinler arası bir yaklaşımı ve yoğun uluslararası işbirliğini benimsemiştir. Son yıllarda SCCA, araştırma ve sergi çalışmaları, diyalog, eğitim ve hizmet faaliyetleri için bir alan oluşturmuştur.
Bu disiplinler arası doğa ve multimedya, SCCA Proje Odası adı altında, referans kütüphanesi, ses-video arşivi ve dijital kurgulama ve projeksiyon ünitesi içeren bir fiziksel alana da yansımıştır. En önemlisi, SCCA Proje Odası, toplantılar, atölye çalışmaları, konuşmalar, sunumlar, sergiler ve performanslar için ortak bir alan haline gelmiştir. World of Art, School for Curatorial Practices and Critical Writing’in (Sanat Dünyası, Küratoryel Uygulamalar ve Eleştirel Yazım Okulu) yanı sıra, araştırmaya ilişkin bilgiyi ve yapıcı diyaloğu teşvik eden etkinlik ve yerleştirme dizilerine ev sahipliği yapmaktadır.
SCCA, güncel sanatlar – kültür ve sivil toplum alanında destek sisteminin önemli bölümlerini oluşturur. Faaliyetleri aşağıdaki alanlardadır:
A) OKUL
World of Art (Sanat Dünyası) (1996/97’den beri, www.worldofart.org)
B) VIDEO / ARŞİV
DIVA Station (DIVA İstasyonu) (2005’ten beri, www.e-arhiv.org/diva)
C) PROJELER
Studio 6 (Stüdyo 6) (2004’ten beri)
İnsanlığın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Hatay, geçmişten günümüze farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı, 13 medeniyete ev sahipliği yapmış barış, kardeşlik ve hoşgörü kentidir. Türkiye’nin Ortadoğu’ya, Ortadoğu’nun da Anadolu’ya, Akdeniz’e ve Avrupa’ya açılan önemli kapısıdır. Avrupa’yı, Asya’yı ve Afrika’yı birbirine bağlayarak köprü işlevi gören güvenli bir limandır.
Tarihi araştırmalar Antakya bölgesinde yerleşimin çok öncelere dayandığını göstermektedir. Burada hayat, insanoğlunun yazıyı icadından çok önce Paleolitik Çağda başlamıştır. Antakya şehrinin kuruluşu Büyük İskender zamanına rastlamaktadır. Antakya Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılmıştır. 1918’de İskenderun’dan başlayarak Hatay’ı işgal eden Fransızlar, Hatay Devleti’nin 1938’de kurulmasına kadar bölgeye hakim olmuşlardır. 1939’a kadar müstakil bir devlet olarak idare edilen Hatay, aynı yıl Türkiye’nin 63. vilayeti olarak anavatana katılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin sınır illerinden biri olan Hatay, ülkenin güneyinde yer alır. Batıdan Akdeniz (İskenderun Körfezi), güney ve doğudan Suriye, kuzeybatıdan Adana, kuzeyden Osmaniye ve kuzeydoğudan Gaziantep sınırlarıyla çevrilidir. Türkiye’nin en kalabalık 13. şehri olan Hatay’ın yaklaşık 1,6 milyonluk bir nüfusu vardır (2017).
Şehirde Tarım Müzesi, Cam Müzesi, Mutfak Müzesi, Tıbbi Aromatik Müzesi ile Arkeoloji ve Mozaik Müzesi bulunmaktadır. Hatay’da taş işçiliği, tarihi ve mitolojik konulu eserlerin ve heykellerin imitasyon üretimi, ipek dokumacılığı, ağaç oymacılığı, camcılık, sikkecilik, sap ve hasırdan tepsi ve tabak vb. malzeme üretimi ve defne yağı kullanılarak yapılan defne (gar) sabunu yapımı yaşayan başlıca el sanatlarındandır.
2008 yılında kurulmuş olan Hatay Medeniyetler Korosu, Antakya’da yaşayan üç semavi dine mensup kişilerden oluşmaktadır. Koronun kuruluş amacı; özelde Antakya’nın, genelde Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlamak, insanlığı doğruya ve güzelliğe çekip medeniyetler arasında köprü oluşturarak evrensel bir dil olan müzikle bir arada tutmaktır. Koro 2012 Nobel Barış Ödülü’ne aday olmuştur. Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) tarafından gastronomi alanında “Yaratıcı Şehirler Ağı”na dahil edilen, kendine has özellikleri ve zengin yemek çeşitliliğine sahip Hatay mutfağı, 600’ün üzerinde yemek ve tatlı çeşidine sahiptir.
Hatay Büyükşehir Belediyesi, 6/12/2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan kanunla kurulmuştur. Hatay’ın, Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan 2021 Botanik EXPO adaylık süreci başarıyla sonuçlanmış ve Hatay, “Medeniyetler Bahçesi” temasıyla, 6 ay sürecek olan EXPO’yu düzenlemeye hak kazanmıştır.